Güncel Haftalıklar-25 Spinoza’nın Urfa Diyalektiği

Spinoza’nın Urfa Diyalektiği “…salt zihne hitap edebilecek nitelikte bir şey varsa, yani keşfettiğimde ve kendisine vakıf olduğumda gerçekten bana sürekli üstün ve sonsuz mutluluğu yaşatabilecek nitelikte hakiki iyi diyebileceğim bir şey varsa işte bu şeyi araştırmaya koyuldum.” Spinoza bu amaçla, insanlara sonsuz mutluluğa götürebilecek yolu göstermek ve metafizik konuları (Zihin, akıl,duygu, irade, özgürlük,Tanrının varlığını ispatlamak … Okumaya devam et Güncel Haftalıklar-25 Spinoza’nın Urfa Diyalektiği

görünenin ardındaki/ayrancım gazetesi ağustos sayısı

Görünenin Ardındaki Fenomenoloji ya da biraz zorlama tanımıyla “görüngübilim” diye bir felsefe akımı var. Önderliğini şimdiki adıyla Çekya’da doğmuş Edmund Husserl adında bir Alman bilim insanı yapmış. 20. yüzyılın hemen başlarında gelişen bu akım Heidegger’den Sartre’a, Frankfurt Okulu’ndan Foucault’ya kadar bilinen felsefecileri ve ekolleri etkileyen bir bilim dalı aynı zamanda. “Öz”leri araştırıyor. Fenomenlerin, yani görünenlerin … Okumaya devam et görünenin ardındaki/ayrancım gazetesi ağustos sayısı

Güncel Haftalıklar-17 Sessizlerin Kalabalığı

Düşününce; belki de taraftar arayışımız var. O nedenle sevdiğimizi sevsinler, kızdığımıza kızsınlar istiyoruz. Söylediklerimizi onaylanmayınca hiddetleniyoruz. İnandığımız, bildiğimiz din bu değil, aldatıyorlar, ülkeyi dışardakiler beceremedi içerden yıkıyorlar diyoruz, sanki duyulmuyor. Ses yok. Yalnız kalanların sessizliği mi?  Ya da sessizlerin kalabalığı mı?

Güncel Haftalıklar-15 Söz Uçar Yazı Kalır

“Verba volant, scripta manent” Senatör Caius Titus’un Antik Roma’da senatoya hitaben yaptığı konuşmada geçtiği söylenir. “Söz uçar, yazı kalır.” İlk bakışta kulağa hoş geliyor. Garipsemiyoruz. Elbette yazıya dökülmeli. Uluslararası anlaşmalar, yasalar, doğum kaydı, nikâh evrakları, ölüm kâğıdı… Şunu bi kâğıda dökelim dediğimiz ne varsa, yazıp karşılıklı imzalıyoruz. Sevdiğimizle, ortağımızla, hasmımızla… Minik bir ihtimal bile olsa sözümüzü tutamayacağımızın şartları garanti altına alınıyor. İmzalara rağmen yine de biliriz ki savaş olunca yasalar uykuya dalıyor.